(1877-1945): Daha çok Emile Durkheim’dan etkilenen ama Durkheimcı paradigmanın iddialarını dönüştüren ve genişleten bir Fransız sosyologdur. Halbwachs yetenekli bir toplumsal istatistikçiydi ve Les Causes de suicide [İntiharın Nedenleri] (1930) kitabında Durkheim’ın gözden kaçırdığı önemli yeni bulgulara değinmişti. Halbwachs aynı zamanda sistematik olarak toplumsal sınıfın doğası hakkında yazan ilk Fransız sosyologlardan biridir.
İşçi sınıfı üzerine yazdığı araştırmasında Friedrich Engels Kanununun oldukça yaygın bir şekilde uygulandığını göstermiştir. Halbwachs’ın en etkileyici ve yenilikçi çalışmaları, Durkheim’ın kolektif temsiliyetler kavramından öte bir başarı getiren kolektif hafıza kavramı ile ilgilidir.
Şahsi hatıralarımız kendimize mi aittir? Küçük bir çocukken büyükbabamızla birlikte tanık olduğumuz bir toplumsal olay, lisedeki ilk günümüz, bir Paris seyahatinde görüp yaşadıklarımız… Peki ya tarih ile sosyal bakımdan hatırladıklarımız aynı şey midir? Tarih bir sosyal grubun hatırlama şekli midir? Belleğin ve hatırlamanın zaman ile mekân ile hatta müzik ile bir ilişkisi var mıdır?
Maurice Halbwachs’ın arkasında bıraktığı el yazmalarından yola çıkarak hazırlanan bu metin bize uzun vadede yayımlamayı tasarladığı önemli eserinden parçalar sunuyor. Bu parçalar, bellek ve toplum arasındaki ilişkilerin Halbwachs’ın düşüncesinin merkezi ve nihai aşaması haline geldiğini gösteriyor.
Halbwachs’ın çalışmasını ilginç kılan nokta, klasik pozitivist varsayımın aksine, yorumsamacılık ile determinizmi bir araya getiriyor olmasıdır. Halbwachs’ın bellek analizinin altında bir zaman tanımı da gizlidir. Zaman artık, her türlü olayın içinde gerçekleştiği homojen ve yeknesak bir ortam değildir. Zamana indirgenemez deneyimin alanlarını sorguladıkları için varoluşsal düşünceye bağlı olmayan öğeler arasındaki eşgüdümün basit bir ilkesidir.
Bir dostu, Halbwachs’ın en yüksek erdeminin belki de düşünsel gözü peklik olduğunu söylüyor. Bu gözü pekliğin Halbwachs’ın yaşamındaki karşılığı, iltifatlara aldırmamak ve sosyal hayatın zorlukları karşısında kayıtsız kalmaktır. İnsan kavramını nesnelerden ayrı bir varlık olarak tanımlamaya bu denli çaba gösteren düşünürlerden birinin, toplum ve bireyin birlikte inkâr ve yok edildiği toplama kampı cehennemine maruz kalarak yaşamını yitirmiş olması bir anlamda hayli simgeseldir.
Garanti Kredi Kartları
İşbank Kredi Kartları
Halkbank Kredi Kartları
Denizbank Kredi Kartları
Türkiye Finans Kredi Kartları
Vakıfbank Kredi Kartı ile Ödeme
Yapıkredi Kredi Kartları
Finansbank Kredi Kartları