1981 İstanbul doğumlu. 1999-2004 yılları ara-sında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi lisans eğitimini onur derecesi ile tamamlamış ardından yüksek lisans eğitimine devam etmek için Kanada’ya yerleşmiştir. 2004-2006 yıllarında Waterloo Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi bölümünden master derecesini alan Göksel, 2007-2014 yılları arasında doktorasını almak üzere Amerika Birleşik Devletleri Colorado Üniversitesi-Boulder’da yüksek öğrenim çalışmalarına devam etmiştir. Bu sürede Kanada Vancouver’da ve Portekiz Lizbon’da vatandaşlık ve göçmenlik konularında proje çalışmaları yürütmüştür. Doktorasını tamamladıktan sonra, Eylül 2014’te özel bir üniversitede Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde Doktor Öğretim Üyesi olarak göreve başlamıştır. Yurtdışında birçok proje bursuna hak kazanmış Göksel’in siyaset teorisi, çok kültürlülük ve göçmenlik üzerine yurtiçi ve dışı konferanslarda sunumları ve yayınlı makaleleri bulunmaktadır. 2018’de Chicago ve Webster Üniversiteleri ile işbirliği içinde Ankara, Gaziantep, Antakya ve İstanbul’da saha çalışmalarını da kapsayan Türkiyelilerin Suriyeli mülteciler algısı üzerine kapsamlı bir projeye başlatmıştır. 2017’de kurulan Göç Araştırmaları Derneği (GAR)’nin kurucu üyeleri arasında yer almaktadır.
Bu kitap, göçmen entegrasyonu meselesini bir demokratik adalet sorunu olarak tanımlamaktadır. Bu bağlamda, “entegrasyon” teriminin yorumunun ev sahibi toplumun o andaki endişelerine dayanarak, göçmen çeşitliliğinin sosyal uyum ve güvenlik üzerindeki etkileri bakımından tarih boyunca yeniden inşa edildiğini öne sürer ve Parekh, Tully ve Honneth’in tanınma teorilerinin bir çözümleme ve uygulamasıyla, dahil edilme ve bireyselleşmenin normatif değerlerine dayalı, yeni bir “adil entegrasyon” tanımı ortaya koyar. “Adil Entegrasyon” idealine sadece belirli göç politikalarının uygulanmasıyla ulaşılabilecek güvenlik ya da liberal değerlerin korunması amacı olarak değil, kişilerin toplumun eşit üyeleri olarak bir araya gelerek, yanlış ve ideolojik tanınma karşısında toplumsal değerleri değiştirdikleri, somut ve dönüştürücü bir süreç olarak yaklaşır. Tanınma teorileri itibar ve eşit saygının karşılıklı tanınmasının insanoğlunun temel bir isteği olduğunu, kanun önünde bizimle aynı haklara sahip kimselere karşı da ahlaki sorumluluklarımız bulunduğunu öne sürer. Tanınma taleplerini de baskı ve üstünlük eleştirisi üzerinden adalet talepleri olarak değerlendirir. Göçmen ve mülteci entegrasyonu karşısındaki sosyo-ekonomik engelleri değerlendirmek amacıyla tanınma teorisini Kanada ve Türkiye örneklerine uygular ve göçmenlerin ev sahibi toplumla ve kurumlarıyla karşılıklı daha iyi uyum sağlayabilmeleri için çeşitli yönlendirici ilkeleri değerlendirmeye sunar.
Garanti Kredi Kartları
İşbank Kredi Kartları
Halkbank Kredi Kartları
Denizbank Kredi Kartları
Türkiye Finans Kredi Kartları
Vakıfbank Kredi Kartı ile Ödeme
Yapıkredi Kredi Kartları
Finansbank Kredi Kartları